Tatil dönüşü olaylarını da sevdiğim söylenemez aslına bakarsanız. Herkes hatırlar, çocukluğumuzdaki değişik duygulardan birisidir. Hele bir de benim gibi neredeyse her sene okulunuz ve sınıfınız değişiyorsa, sene başında tatilde ne yaptık konulu yazılar sizin öğretmenin gözündeki yerinizi belirler. Tabi o zamanlar bir de öğretmenin gözü vardı ama bu ayrı bir konu. O yıllarda pek çok uyanık öğrenci tatilde ders çalıştığını iddaa ederdi. Bense yaşadığım tatili değil hayal ettiğim, tatili bir öykü edasında yazardım. Meral Hocam, Ayşe Hocam ve diğerleri sizlerden bu konuda özür dilerim ama ne yapayım benim hayallerim hiçbir zaman gerçek olamayacak kadar güzeldiler o yıllarda.
Şimdi ise kendimi bir tatil yazısı yazmak için zorluyorum girecek bir göz veya geçecek bir sınav olmamasına rağmen. Yine hiç unutmam, son tatilinizi anlatın diye soran bir İngilizce writing sınavında tatili yerine hafta sonunu anlatan bir arkadaşımı kaybediyordum az kalsın. Tam o eski tatiller geride kaldı artık kaybetmek yok derken... Neyse bunlar sıkıcı konular. daha sıkıcılarını okumamak için gişelerden önceki son çıkış...
Tatil yazılarında bilindiği üzere tatilden bahsedilir, ama siz tam "ama ben bahsetmeyeceğim" cümlesini beklerken tatilimden bahsetmeye başlıyorum. Tatilde pek eğelenemedim deyip tatil yapamayanların ahlarını almak istemem, ancak amerikan filimlerindeki o eğlenceli ve şamatalı ayrıca hayallerimde de yer alan o tatillerden birini yapamadım. Kendimi o huzur evi edasındaki tatil kentimize kapattım. En büyük eğlencemiz, ki öyle dediğime bakmayın cidden çok eğlenceliydi, bi umut uğruna 6 km yürümek oldu. Ayrıca çok eğlendiğim bir Rock'n Coke olayı oldu. Hiç planda yokken bir anda iki arkadaşın mevzu haline getirmesi üzerine kendimi cumartesi sabahı erkenden Hazerfen'de buldum. Eğer oradaysanız, Aslı konseri başlamadan önce ana sahne önünde kola bardaklarına iddaasına taş atmaca oyunu oynayan ben ve arkadaşım Ceyhun'du. Keşke burda bir blogger olsa ne eğlenir makara yapardık diye çok hayal ettim konserler esnasında, ama ya yoktunuz ya da birbirimizi tanımıyorduk henüz. Herneyse...
Blog şu anda yapım aşamasında filan değil çünkü ciddi ciddi ben bloggerdan ayrıldığımdan beri çok şey değişmiş. Bildiğiniz ve gördüğünüz üzere beceremedim adam gibi birşeyler yapmayı. Ama canım sıkılana kadar bu tema ile devam edecek blog, Blogger Buzz'dan çalıntı değil, tamamiyle ordan ayarladım ve aldım. Okuduğunuz yazılara yorum yazmak zorunda değilsiniz, hele ki okumadığınız yazılara yorumu görsün de siteme gelsin şeklinde forward mail şeklinde sakın yorum yazmayın kalbinizi kırabilirim. Saygılar.
Monday, September 24, 2007
Tatil Dönüşü Yazılarını Sevmiyorum
Etiketler:
KaçmazkonseR,
NoktasızvirguL
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
8 yorum:
Ben ilkokul 2.sınıftayken, öğretmenimiz ödev vermişti, bir deftere bizi etkileyen bir fotoğrafı ya da resmi yapıştırıp altına düşüncelerimizi yazacaktık, normal zamanlarda bile en sevdiğim şey bile olsa ödev adı altındaysa imkanı yok yapamazdım, ki yaz tatilindeydik.Ben bu iş için bir defter bile almamıştım henüz ve okulun açılmasına 1 hafta vardı.Hiçbir şey yapmadığımdan dolayı huzursuzluk duyarken babam beni başka bir okula göndermeyi düşündüğünü isteyip istemediğimi sordu.Hala çok net hatırlarım o anı tabi ki isterim diye çığlık atmıştım, arkadaşlarım filan umrumda değildi.
Böyle de kötü bir kızım.
Benim ispanyolca dersim için prof. hala daha her pazartesi "bu hafta sonu ne yaptın" konuşması yaptırıyor, sırf bu yüzden bile dersi bırakabilirim.
ben şu ugruna yürünen 6 km kısmını kaçırdım, sonunda ne vardı (:
@89:
Bi ödev için kandırdın babayı, bıraktın arkadaşları demek... Oysa ödevin eğlenceliymiş. Bizde öyle ödevler yoktu.
tuğçe:
ahhh ahhh. Yeni diller... Ben de Fransızca istiyorum ama bir türlü öğrenemedim. Je suis avu diyebiliyorum Angel-a dan öğrendiğim.
U'ur:
arkadaş iki adım ileride çok güzel bir plaj var gençlik filan yıkılıyor dedi. Biz de kandık. Arkadaş yüz metre yüz metre derken geçtiğimiz bir benzinliğe bizim yazlığın burdan mesafesini sorduk 6 km. dedi. Vardığımızda saat 2 idi. Plajda gençliğe dair hiç bir şey kalmamıştı. Kalıntıları ile eğlendik ayın denize batışını izledik döndük. 6 km. :|
Belli ki internet senin huzur evi kıvamındaki tatil kentine oldukça uzak bi kavram (:
Rock'n coke eğlenceli olsa gerek..
Mehmet Ali biğğzii rakın koka götürrr (:
Orda olsaydım muhtemelen ceyhunla senin sahne önünde yaptıgın şamatayı görürdüm .. E boy uzun olunca detayları kaçırmıyosun tabi.. (:
6 kilometrelik umuda yolculuğunuza da hiç değinmiycem ! (:
selam ben senay, gercekten super bir site, eger facebook veya twitter varsa eklemek isterim...
Merhaba
Ben Ceyda. Bloğunuzu çok beğendim. Facebook ve twitter dan da takip etmek isterim.
İyi günler...
Bu da yeni spam yöntemi sanırım anonim arkadaşlar senay ve ceyda. Zira gerçekten öyle düşünceleriniz olsa sayfanın sağ tarafında facebook ve twitter sayfalarımın linkleri var, ordan kolaylıkla ulaşabilirdiniz.
Post a Comment