Sunday, September 16, 2007

Pavlov'un Köpekleri'ne göre Aşk

Bilirsiniz her zaman yağmur yağar yavaştan ve bir binanın üzerinde durur kahramanımız hikayelerde. Arka fonda her insanın içini ısıtacak müzik vardır. Kahraman genellikle çelişkiler içerisindedir. Aşık olduğu bir kadın vardır mesela... Diğer şekenek olarak ise kendini tolumun mutluluğunun ve huzurunun koruyucusu ilan etmek vardır.

Gerçek dünyada ise bu koşulları yakalamak her zaman mümkün olmayabilir. Günlük hayattaki kahramanımız, çatılara pek çıkmaz. Aradığını yerde bulur, çünkü çoğu zaman göğe bakmaz. Dışarıda ya bunaltıcı bir sıcak vardır, yada keskin bir soğuk. Yağmur yağdığında günlük kahramanımızın şehrini hüzün kaplar. Yağmur dublörlerin işine yarar genellikle açık hava sinemasında. Belki bir direğin altında başını öne eğmiş otururken yağmur altında, belki o, belki aşıık olacağı kadının dublörü, görürse onu, hele bir de yağmur hafiften kara dönmeye başlamışsa dublör aşk sahnesinin deneme çekimlerinde kendini başrol oyuncusu gibi hisseder. Pek bir seçeneği yoktur, toplum tüm seçenekleri kendisi belirlemiştir önceden. Seçebileceğin şeyler sınırlı olmasına rağmen, halen seçim yaptığını düşünüyor musun?

Bilim dünyasında ise meraklılar vardır. Gölgesiz gölge oyunu sandığımız doğayı incelerler ve deve derisine arkadan ışık vermeye çalışırlar. Oyunu izleyenlerin pekçoğu bilmez ama aydınlık olmadan karanlık, karanlık olmadan da aydınlık olmaz. Bilim dünyasında esas kahramanlar deneklerdir. Bilim insanı canlı veya cansız varlığı değişik deneyim koşullarında deneyerek sonuca varmaya çalışır. Örneğin Pavlov denildiğinde insanların aklına köpekler gelir. Pavlovun kaç köpeği vardı bilmiyorum ancak her köpeğin en az bir Pavlov'u vardır.

Bir zamanlar Pavlov'a benzer bir deneyi Fransız ünlü araştırmacı yazar Mark Twain de yapmıştır. Eşit sayıda olmak üzere farklı cinsiyetlerden insanlar toplamış ve bu insanları bir bahar günü aynı ortamam servest bırakmıştır. Bu insanların dışında deney ortamında bulunduğunun farkında olan iki de sevgili koymuştur. Bu deney farklı denekler ile birçok kez denenmiş ve her seferinde aynı sonucu vermiştir. Ortama koyulan denek insanların en az %67 si kısa süre içerisinde sevgili olmuştur. Hatta bu deney aynı denekler üzerinde tekrarlandığında ortamda et olmamasına rağmen köpeklerin ağzının sulandığı görülmüştür.

1 yorum:

U'ur said...

beni yazının kahramlı olan kısmı çok etkiledi, günlük hayattaki sessiz kahramanlar;
kimisi sevgisini, kimisi kendini, kimisi işini, kimisi de hiçbişeyi kurtarır da, ama kimse bilmez ya hani.....