Bilkent'de Thomas Kelso'dan HUM112 finaline girecekler için tavsiyeler:
Karl Marx - Communist Manifesto - Komünist Manifesto
Rousseau - Social Contact - Sosyal Anlaşma
Nietzieche - Geneology of Morals - Ecce Homo - Ahlakın Soyağacı
Descartes - Meditations on First Philosophy - İlk Felsefe üzerine Meditasyonlar
The Hegel Reader - Phenomenology of Spirit - (Türkçesini bilen yardım etsin)
Veee son olarak, E-book olarak, Montaigne - Essays - Denemeler.
Kolay gelsin arkadaşlar.
Tuesday, May 27, 2008
Thomas.Kelso.S02E02.The. Final.Countdown.ABC.xvid.avi
Sunday, May 25, 2008
Üç.Nokta.SE01E01.Unexpected Guest.HDTV.xvid.avi
Bugün yine akşam oldu, bugün de birikti içimde bana ait onca şey ... içimde biriken onca şey beni yine evime geri çağırdı.. odama... kalbime...
kim bilir kaç kez lanetledim kendimi odamda... kimbilir kaç kez kalbimde hiçledim kalbimi.. ama gidecek bir yerim yoktu... lanetlendiğim yerde biriktim, hiçlendiğim yerde çoğaldım... işte benim için hayat buydu, gidecek bir yeri olmamaktı... dönüp yine kalbime sığınmak, korkularıma, orda o eski aşklarıma, orda o eski hatalarıma sığınmaktı...
kalbim eksikti, kalbim korkaktı, kalbim yanlışlarla doluydu... ama o benim kalbimdi... eksikti, korkaktı, yanlıştı, ama tanıdıktı... tıpkı bana bazen tanıdık gelen, bunu hissettiğim halde yanımdan hızla uzaklaşan kaderim gibiydi... bazen iyi bir yanı çıkardı ortaya, o zaman onu daha çok severdim... kaderimin, yani karakterimin onca kötülük içindeki iyiliğine deliler gibi sarılırdım... kaderimin içindeki iyilikleri keşfettikçe kendime inanır, kendime inandıkça bencilleşir, bencilleştikçe yeniden kendimle, kalbimle kavgaya tutuşurdum...
hiç bir zaman ezenlerin yanında olmadım ben. istesem bile doğam izin vermezdi buna.
söz geçiremediğim bir yanım var, iyi kalpli kaderim gibi...
gelir ve içimdeki sızıyı kirletecek, karartacak ne varsa anında yok eder.... bana rağmen, bana inat herşeyi mahveder...bu mahvoluşa ben hep hayran olmuşumdur. bazzen ansızın, nasıl olduğunu bilmeden kendime sımsıkı sarılırken bulmuşumdur kendimi... sürgünlüğümün bitişidir bu... kalbime dönmenin zamanı gelmiştir... dışarda bir yerde kazanacak hiçbirşey yoktur... asıl zenginlik içimdedir....dışardaki bütün ölçülerin benim kendi ölçülerimle bir alakası yoktur, hissederim...
dışardaki sevginin içimdeki sevgiyle hiç bir yakınlığı yoktur... içimdekine inanmak varken dışardakine inanmak büyük bir yanılgıdır....
by Elif Balce.
Saturday, May 24, 2008
Eurovision.2008.S08E01.how to.win.a.song.contest.MTV.xvid.avi
Ders : How To Win Eurovision 101
Konu: Geçmişten Ders Çıkarabilmek
Sevgili arkadaşlar,
Bu günkü dersimizde, geçmişteki Eurovision başarılarından yola çıkarak, geleceğe yönelik verilecek kararlarla nasıl bu yarışmada başarılı olacağımızı inceleyeceğiz. Bildiğiniz üzere 3 yanı denizlerle kaplı coğrafi kara parçasına yarım ada denir. Yarım ada olan ülkelerin anlaşına geldiği üzere denizlerden başka dost komşusu yoktur. Ki bu ülke tarihte pek çok ülkeye karşı başarılı olduğu için komşu olmayan dostunun da pek fazla olduğu söylenemez.
E o zaman nasıl kazanacağız? (ara not: işte bir ders böyle olmalı, önce dersin amacını vermeli, eğer bilkent hocalarından biri bu blogu okuyorsa lütfen, ben şahsen bazı şeyleri neden öğrendiğimi bilmiyorum, bu yüzden lütfen...) Şimdiye kadar toplasan 10 tane Eurovision yarışması izlemişşimdir. Eurovision yarışmasında eğer güzel bir sahne şovu ve dile takılabilecek bir melodi varsa yarışmayı o kazanır. Tamam genel kural kardeş ülkelere ve komşulara yüksek oy verilmesidir. Bunun sebebi siyasi değildir. Evet açıklıyorum Eurovisyon'da siyaset miyaset yok arkadaşım. Oylar halk tarafından veriliyor. Hükümet veya devlet tarafından değil.
Peki insanlar nasıl oy verir. Tabiki öncelikle beğendiğiniz müziğe oy verirsiniz. Eğer insanlar yarışmada müzikal annamda cidden kedilerini etkileyecek bir ülke bulamazlarsa, en çok beğenecekleri eser içten gelen duygularla komşu ülkeler veya kardeş ülkeler olacaklardır. Ama bu koşullarda nasıl olsa ne yaparsak yapalım nasıl olsa kazanamayacağız filan diye mi düşünmeliyiz.
Hayır. Çünkü eğer insanları etkileyecek bir sahne şovu ve dile takılacak bir melodinizin olması lazım, insanların bu isteklerini karşılıyorsanız, emin olun kazanacaksınız. Komşulukmuş, kardeş ülkeymiş onlar ikinci etken. Eğer biz bu kadar ölü bir sahne şovu ile İngilizce olmayan bir şarkı ile 8. liği elde edebiliyorsak sahnede insanları etkilediğimizde kazanacağımıza inanıyorum. Ancak bu iş siyasi deyip halen aynı şekilde 5. ile 10. arasında gider geliriz.
Mor ve Ötesini, şarkısı, klibi ve çabası için tebrik ediyorum. Güzel sunulsa birinci olacak şarkıyı ziyan ettikleri için de tüm yetkili ekibi kınıyorum.
İyi günler çocuklar.
Thursday, May 22, 2008
cemal.kemal.F02E23.the.final.of history.was.found HDTV.xvid.avi
Belki tarih final sorularının cevaplarını arıyorsanız buraya bakabilirsiniz, biraz eksiklerimiz var ama sınava kadar güncellemelerimizi bekleyin... O zor oluyor diyenler indirmek için buraya bakabilirler. Güncellemeler gelecek daha. Aaaaa bu benim geçerli 100. yazım olmuş :D
Tuesday, May 20, 2008
noktasizvirgul.s08e05.there's.no adventure.like.life.hdtv.xvid.avi
Previously on NoktasizvirguL
Önceki bölümlerimizde, uzun saçlı Bilgisayar Mühendisi olmaya çalışan yazarımız, kendini okuluna vermiş, ne amaçla ve neden okulda okuduğunu, derslere neden girdiğini, hayatının amacının ne olduğunu unutmuş bir şekilde yaşamına devam ediyordu. Hayatı sorgulamayı bırakmış bir şekilde devam ederken bi gün staj başvurusu için CV yazması gerektiğinde hayat ona kendini ve geleceğini tekrar hatırlatmıştı. Tam baş karakterimiz NoktasizvirguL CV’sinin “Kariyer Hedefleri” kısmını yazmakta zorlanırken önceki bölüm bitmişti.
S08E05
Karakterimiz yine bir süper kahramana yakışır bir şekilde yağmurlu havada bir binanın üstünden insanlığı izlerken artık saçlarının kesilmesine karar verir ve bu kararında sanırım kararlıdır. Daha önceki “yeter uleyn artık kestiriyorum” çıkışlarından biri değildir bu ve Münir Berber bunun ne kadar mantıklı ve yerinde bir karar olduğunu çok güzel bir şekilde ispatlar.
Her bahar dönemi gibi bu bahar döneminde de başarısız mı olacağım korkusuyla döneme başlayan karakterimiz döneme sıkıca sarılmakta ve cidden öğrencilik kariyerinin en ağır çalışmalarını yapmaktadır, ancak makus talih bir tekerrür edası ile yine onu üzer, ancak yıldıramaz. Sonuç olarak bir süper kahraman filmin sonuna kadar ne kadar başarısızlıklar yaşasa da filmin sonunda zafere ulaşacak olan odur.
Kenan Doğulu, Kargo, Hayko Cepkin, Şebnem Ferah ve Sezen Aksu konserleri ile finaller öncesi moral toplayan baş kahramanımız, karpuzlu votkası ile konserden konsere koşmaktadır. Kenan konserindeki uyanık davranışı, Kargo konserine nasıl gittiğini kendi bile bilmeyişi, Hayko&Şebo konserindeki üstün plan ve program yeteneği, Sezen Aksu konserindeki – hay allah Sezen Aksu konserinde anlatılacak bir şey yok ki bu cümleye nereden girdim ben - o muhteşem atmosferi ile karakterimiz kişisel özelliklerini sergilemiş ve finaller öncesindeki çok değerli o 4-5 günlük boş zaman zarfını eğlenerek geçirmiştir. Acaba kahramanımız bu kadar riske girdikten sonra halen umudunu yitirmeden devam edebilecek mi?
----------------Spoiler------------------
Savaş bir sonraki bölümde devam edecektir, herkes katili uşak zannederken esas katil aşçıdır. Adam aslında ölüymüş. Bunların hepsi rüya filmin sonunda uyanacak. Tabiki iyiler kazanacak. O kadar da güzel aşk olmaz onlar ancak filmlerde olur diyenlerle aynı görüşteyim. Aşağıya bir lik koyduysam o benim CV'imdir.
---------------EndOfSpoiler------------