Friday, September 17, 2010

Deniz


Dun aksam Riza Abi'nin evindeydik. Anlata anlata bitiremedigi o guzel terasini gordum sonunda. Nesi vardi bu kadar ovulecek anlamadim. Sehrin epey disinda oldugundan ucsuz bucaksiz tarlalara bakiyordu. Menekse Abla veya Riza Abi biseyler anlatsin da muhabbet baslasin diye bekledim. Ama hicbirimizin anlatacak birseyi yoktu sanirim. Gunesin alcalmasiyla Riza Abi 100lugu getirdi koydu masaya. Gunes battiginda acaacagiz bu kizi dedi. Gunes batti, rakinin kapak bilyesi sokulup Zambak'a verildi. Sanki hersey o anda degisti. Tarlalarin geceleri denize benzedigini ve dalga sesi gibi cok guzel bir melodi yarattigini bilmiyordum. Menekse Abla hic bilmedigim cok guzel sarkilar soyledi, Riza Abi uzaklara daldi kaldi. Zambak cizim uzerine bi anisini anlatmaya basladi, muhabbet tutmadi.  Ben rakidan mi sarhos olmustum yoksa Zambak'in gozleri mi basimi donduruyordu anlayamadim. Zambak'tan dizine yatmak icin izin istedim. Riza Abi ile temel farkimiz buydu, ikimiz de kurak memleket cocuguyduk ama onun denizi tarlalar benimki ise gokyuzuydu. Yildizlari seyrederken Zambak saclarimla oynadi. Riza Abi ile Menekse Abla kazik atan dostlar uzerine hararetli bir muhabbet icindeydiler, Zambak gozlerini kapatmis parmak uclarini alnimda ve yuzumde gezdiriyordu, benimse gozkapaklarim agirlasiyordu.

1 yorum:

7.oda said...

değil mi ki her baktığın yer deniz aslında..
hatta gözlerini kapattığında da..