Friday, September 04, 2009

Parlak Kaplı Defter

"Gözyaşları gizlenir, idare edilir durum,
İstesek de istemesek de beraberiz yavrum."

Şemsettin: Ne oldu lan gene, sıkkın sıkkın bakınıyorsun etrafa?
Noktasiz: Şemsettin bi sktir git ya, uğraşma benle, biraz yanlız bırak beni.
Şemsettin: Bana anlatmıyacaksın da kiminle paylaşıcaksın, gelir sorarsın ama bişeyler...
Noktasız: Bilmiyorum ki Şemsettin, birden bi sıkıntı basıyor üstüme, yağmur yağacak gibi bulutlar toplanıyor ama bir türlü yağdıramıyorum.
Şemsettin: Yüksek bir yerlere çıkalım mı? Bulutların içine bakarız hem, nasıl yağmur yağdırılacağını öğreniz.
Noktasiz: İşin gücün yok galiba senin, bak ne diyeceğim, sen git öğren gel, ben de sen gelince tekrar yanına gelirim. Stajıma geri dönem gerek benim.
Şemsettin: Yine savdın ya beni başından, hadi bakalım.

Şemsettin'i başımdan savmış olmanın özgürlüğüyle, gittim 2 renk sprey duvar boyası aldım. Cyberpark'ın o sıkıcı bunaltıcı duvarlarına resimler çizdim, yazılar yazdım, istediklerimi soyut bir şekilde anlatmaya çalıştım. Daha sonra Bloklardan birinin çatısına çıktım ve aşağı atladım. Çok eğlenceli ve güzeldi, taki Şemsettin beni yakalayana kadar.

Noktasız: Öğrendim oğlum, öğrendim. Sen git bulutlara sor ben biliyormuşşum zaten.
Şemsettin: Bana da bulutlar cevap vermedi zaten, eee nasılmış anlatsana.
Noktasız: Dur anlatırım, Cyberpark'ın güvenlik görevlileri geliyor. Kaçmamız lazım.

"Korkunçtur yanlızlığımız, bir oyun oynanır oyalanırız,
Orman değiliz artık milli parkız."

1 yorum:

PoLLy said...

sana mim yaptım :)

http://mutevelliheyeti.blogspot.com/2009/09/sana-mim-yaptm.html